Kitaplar, alet ve malzemeler, planlar, posterler, bitmis gemi modelleri, hepsi bir arada.

Ana Sayfa - Organizasyon - Gemi Modelcileri - Makaleler - Dersler - Kitaplar - Planlar - Alet ve Malzemeler - Atelye ve Dükkanlar - Kendin Yap - Galeri - Fotoğraf Arşivi - Linkler - Güncel - Geçmiş Zaman Hadiseleri - Pulculuk - Sponsorlar - Mehmet Salihoğlu Hobi Atölyesi - Basın - index (for English) - E-mail

GÜNCEL
Turgutreis D-Marin / Röportaj: Meral OKCU - 20.09.2009
 
Karşı sitemizde oturan İbrahim bey ile birlikte Turgutreis D-Marin'e gittik. İbrahim bey karşı sitemizin yöneticisi. Müthiş çalışkan, babacan, espirili, fıkra gibi bir insan. Kendisinin de Marina'da bir yatı olduğunu öğrendik.
 
Turgutreis'de onun tanımadığı bir kişinin olabileceğini sanmıyorum. Marina'ya gitmek istediğimizi, orada bir yöneticiyle görüşmek istediğimizi söyleyince bizi aldığı gibi Marina Manager'i Zafer Kutluğ'un yanına götürdü.
Sayın Zafer Kutluğ'da bizler gibi gemi modelcisi. Ve Galatasaray'lı. Tarafı olduğum kulübün sarı kırmızı bayrağını, Sayın Yücel Köyağasıoğlu ile birlikte yaptığı yelkenlinin yelkenlerinde görünce müthiş keyiflendim.
İlk önce maketlerden konuştuk. Sonra sorular sorduk. Ama sorularımı yanıtlarken Turgutreis D-Marin'le iftihar ettiği her halinden anlaşılıyordu. Dünya çapında bir Marinamızın Turgutreis'te olması bizi de çok mutlu etti.
 
Marinanın ana yat limanı 550 denizde, 150 karada 700 kapasiteli. Marinada en fazla konaklayan tekne türleri ise yelkenlilermiş.
Çünkü yelkenliler, motor yatlara göre daha ucuz olduğu için daha çokmuş. En çok konaklamasını istedikleri tekne türleri ise büyük teknelermiş. Beneteau, Azimut, Jeanneau, Ferretti, Prenses, Riva gibi markaların yanında, bütün meşhur markalardan konaklayanlar mevcutmuş.
İstanbul-Tuzla'da bütün yatların yapılabildiğini ve dünya sıralamasında 4. olduğumuzu da öğrendik. Prenses, Riva, Ferretti, Azimut'un Tuzla'da yapıldığını sadece iç döşemelerinin ve motorlarının marka ürünleriyle donatıldığını duyduğumuzda gemi ustalarımızla iftihar ettik.
 
Yörede en çok tercih edilen Gulet. Bodrum Gulet'i, İzmir Alaçatı Gulet'i. Guletler yelkenli görünümünde motor yat oldukları için çok tutuluyorlar.
Ekim ayının 3. haftası Bodrum'da ahşap yat yarışları oluyormuş. Bu sene 19 uncusu düzenleniyormuş. Ama Zafer beyin söylediğine göre muhteşem bir yarış oluyormuş. "Dünyada bu çapta yelken yarışının olduğunu zannetmiyorum ." derken bize geçen yıllarda yapılan yarışlardan resimler gösterdi. Hepsi ahşap yelkenlilerin, rüzgarla birlikte yan yatmış, büyük bir süratle gitmeleri hakikaten çok güzeldi.
Rasih'le bu yarışmayı izlemeyi çok istediğimizi belirttik. Yarışmalara katılan teknelerin bir ücret karşılığında isteyenleri de bu yarışa dahil ettiklerini de öğrendik.
Marinada yaşanan ilginç olaylar dediğimde, Zafer Kutluğ mutlu bir şekilde arkasına dayandı ve bize hakikaten çok ilginç bir şey anlattı. Çekek yerleri yazın tekneler denize indiği için boş kalıyormuş. İşte bu boş alanda da bu sene klasik müzik festivali yapılmış. Biz bu sene taşınma telaşında olduğumuz için bu festivali daha sonra öğrenmiş ve üzülmüştük. Dünya çapındaki ünlü piyanistimiz Fazıl Say'ı bile getirtmişler. Son yılların en büyük klasik müzik organizasyonu olduğunu ve 5.500 kişinin bu festivali izlediğini söylerken Zafer beyin çok mutlu olduğunu ve ekibiyle iftihar ettiğini hissettim.
Türkiye'de ilk defa Turgutreis'de yapılan Yat-Show'dan bahsettiğinde, onu kaçırmadığımızı ve hem gezip, hem de bu etkinliği resimleyip arkadaşlarımızla paylaştığımızı anlattık.
Marinada bakım yapılmadığını öğrendik. Çünkü çok çeşitli yat modelleri olduğu için bunun mümkün olmayacağını belirtti Zafer bey. Bakımları taşeron firmalar yapıyorlarmış.
  Türkiye'de sayısal olarak marinalar yeterli mi ? diye sorduğumda "Tabi ki değil" diye cevapladı Zafer bey. Turizm işletme belgeli 20-21 marina var. Her sene 400-500 yatın denize indiğini söyleyince bu açığın kolay kolay kapanmayacağını anladık. 250 dönüm Turgutreis Marina, 300 dönüm Didim Marina'nın kapladığı alan, yapımı, bütün donanımların yerine getirilmesini gözümüzün önüne getirdiğimizde büyük maliyetlerin karşılarına dikildiğini hesaplayıverdik.
  Turgutreis D-Marin'in Avrupadaki % 80 Marinadan daha iyi ve yeni olduğunu ayrıca Avrupa'daki marinaların çoğunun 40-50 senelik olduğundan bunları gelişen teknolojiye yeniden uyarlamanın daha masraflı olduğunu öğrendik. Turgutreis Marinanın Avrupa'da mevcut çok sayıdaki Marinadan daha yeni teknoloji ile donatılı ve uluslar arası bir İngiliz kuruluşu tarafından 5 altın çıpa ödüllü olduğunu öğrendik ve Marinanın kapısındaki direkte bu beş yıldızlı çapalı bayrağı görüntüledik.
  Zafer bey sözlerini şöyle bitirdi. "İşletmeye yönelik bir sorun yok. Denizcilik sektörünün genel sorunları var" dedi. Zafer Kutluğ ile görüşmeye gelirken değil ama giderken göğsümüz kabararak, Dünya Marinalarıyla yarışan bir Marinaya sahip olmanın gururu ve böyle Marinaların Zafer Bey gibi konularına hakim kimseler tarafından yönetildiğini görerek mutluluk içinde ayrıldık.