"Televizyonlarda ses sanatçıları ile röportaj yapılırken, en çok
sorulan sorulardan biri de budur, her bir sanatçının cevabı da aynıdır,
sanat hayatlarına hep oturakta başlarlar !!!!... Ben de bu cevaba çok
gülerim." |
"Benim ki de oturakta mı başladı?, bilmiyorum ama ilk ve orta
okulda bulabildiğim her türlü malzemeyi (tebeşir veya tahta parçası) oyup
ufak heykelcikler veya modeller yapmamdan dolayı sıramın altının
yongalarla dolması, hademelerinde bundan şikayet etmesi... , lisede ise
uçak modelleri yaparak işi ilerletmem, bana ilerde Akademinin kapısını
açtığı gibi orada Profesör hatta Dekan olmamı da sağladı. Önceleri
tahtadan oyulmuş hücum botları - harp gemileri (o yıllar 2. dünya savaşı
yılları idi), sonra da Avrupa'da iken hazır kit plastik yelkenliler daha
sonraları da, C 5 format gemi modelleri yaptım, ama galiba 14 ve 18.
Yüzyıllara ait tam donanımlı yelkenli gemiler bana daha yakın geldi
(gemiciliğin hakiki gemicilik olduğu devirler)." |
|
"Niçin küçük
format yani şişe içinde gemiler ve minyatür gemilere yöneldim?, her halde
yersizlikten, çalışma odamdaki çalışma masamın yanında bu işlere
ayırabileceğim küçük bir masam vardı o da ancak bu tip küçülmüş modellerin
yapılmasına olanak sağlıyordu, bir de biten modellerin konacağı yerlerin
kısıtlı olmasından, bu anlattıklarıma ilave bir ek de zorlukları yenme
hırsımdan olacak ki problemleri, modelleri küçülterek daha zorlaştırıp
onlara göre çözümler bulma merakımdan her halde, bu tip modelleri yapmaya
yöneldim. |
|
Arada benim
büyük boy dediğim 1/5O ölçeklileri de yaptım ama, gönlüm hep ufaklarda
kaldı. Şimdi niyetim tarihi sıralamasına göre bir yelkenli gemi model
koleksiyonu yapabilmek, şu anda her birinden üçer tane olarak yaptığım,
tarihi minyatür gemilerden üç seri bitmiş durumda, bakalım daha kaç tanesi
denize indirilebilecek!" |
|
"Modelcilik bana şimdiki pozisyonumda olmayı sağladı, daha ne
olabilir ki? Onun içindir ki daha Akademi'ye gitmeden plan okumayı -
proje çizmeyi - malzeme ile haşır neşir olmayı - problemleri çözmeyi
- sabırlı olmayı - yeri geldikçe bitmiş parçaları yerine oturtmayı
öğrendim.
Akademi'den sonra da bunu geliştirerek aynen hayatta da
uyguladım." | |
"Modelcilik hayata bakışımı da etkiledi çünkü, konularımı seçmeyi,
olmayacak şeyleri istememeyi, bazen de malzeme, veya insanlar kırılgan
olduğu için bir çok kırma denemesinden sonra, malzemelerin de hakkını
vermeyi, ama karar verdiğim konularda da ne kadar olumsuz şartlar olursa
olsun şartları işimde kullanıp, sonuçlandırmayı, bunlara yer çekimini de
katarak lehimde kullanmayı öğrendim. Bunları yaparken de sabırlı ve
sistematik olarak ufacık bir zaman biriminde ama her sabah yaptığım ufacık
tercümelerin - uygulamaların sonunda kocaman kitapçıklara, bazen de
modelciklere dönüştüğünü yaşadım." |
"Modelcilikte
karşılaştığım problemler çok oldu ancak bu işleri yaparken çok disiplinli
bir iş hayatının içinden geldiğim için her problemi kendim çözmek
durumunda kaldım. Ama yıllar yılı verdiğim derslerde gençlere her
tasarım -uygulama olayının başında adanmışlık olduğunu, konuya konsantre
olmak gerektiğini anlatmaya çalıştım." |
| |
"Kurduğum
uygulama atelyesi, gençlere her türlü malzeme ve alet kullanma yetisini
vererek, beyinsel gücün, iki elini ayrı ayrı kullanarak uygulamaya
dönüşünü sağladı. Maket yapma mesleğimizin bir parçası olduğu, iki boyutta
düşlenen resmin üçüncü boyutta kontrolü olduğu için benim için çok kolaydı
ancak modelcilikle ilgili konuları sorabileceğim etrafımda kimseler yoktu.
|
En
kolay yolun okumak, araştırmak olduğunu bildiğim için, dış memleketlerden
ısmarladığım kitaplardan, dergilerden çok yararlandım, o zamanlar şimdiki
gibi Türkçe modelciliği anlatan kitaplar yoktu. Geçenlerde ziyaretime
gelen bir dostuma bir kitabı gösterirken (ORAZİO CURTİ'nin
Almancaya tercüme edilmiş Schiffsmodellbau kitabı) onu getirttiğim
tarih gözüme çarptı: 3/4/1975." |
|
"Demek ki
konularınızda araştırma yapmak hobilerin ayrılmaz bir parçası. Müzeler ve
şimdilerde sayıları artan her konuda binlerce kitap, broşür, plan, hele
şimdi çok daha kolay, girin internete bütün kitaplar, bilgiler sizin
olsun. Benim için modelcilikle ilgili çözümler kolay oldu zira gerekli
olan plan - proje çizimleri zaten benim mesleğimin bir parçası idi. Bu
arada size benim mesleğimin "İç Mimar" lık olduğunu ve bu mesleği
Türkiye'de ilk uygulayanlardan biri olduğumu söyleyeyim, ikincisi ise her
türlü malzemeyi tanıyordum, üçüncüsü ise her türlü marangoz ve metal
işleme makinelerini kullanabiliyordum. Böyle olunca geriye problemlerin ne
olduğuna karar vermek, çözmek için kafayı işletmek, malzeme ve aletleri
bir araya getirmek kalıyordu. Kendim de olan malzeme ve aletleri kullandım
olmayanları da marangozumdan veya demircimden, dişçimden sağladım. Benim
için çözümlenemiyecek bir problem ile karşılaşmadım. Akademi'de bizim
meslekte öğrencileri problem çözmek için yetiştirirler. Dolayısıyla
aklımı, bilgimi, el becerilerimi birleştirdiğim zaman hepsi çözülüverdi.
Zira beynim, problem çözmek üzerine eğitilmişti, bir tek ayrılacak zaman
bulmadaki güçlük hariç." |
|
"Hobilerin insanlar için çok önemli oluğuna inanıyorum. Yukarıda
anlattığım nedenlerden dolayı olayı birkaç safhada incelemek lazım.
|
a -
Gençlerde: benim yaşamımda olduğu gibi kabiliyetlerine göre bir meslek
seçimine yöneltiyor. (çünkü eğitim sistemimiz insanları
kabiliyetlerine göre ayıran bir sistematiğe daha
ulaşamadı) |
b -
Yetişkinlerde: günümüzde her kişinin plan okuması gereklidir (aldığınız en basit bir aletin dahi içinden bir plan ve kullanma
talimatı çıktığını düşünürseniz). En azından bu beceriyi öğretiyor
(İlk öğretimde okunması, öğretilmesi gerekli çok önemli bir
ders). |
c -
Memleketimizde yaşayan insanların pek azında var olan, elleri ile kafaları
arasındaki iletişimi sağlıyor (beraber çalışmalarını
geliştiriyor), hatta sol el ile sağ elin ayrı çalışmasını kontrol
ediyor. |
d - Konusu
hakkında araştırma yapmasını, (kitap - doküman - plan -
internet) öğretiyor. |
e -
Malzemeyi tanıtıyor ve kullanmayı öğreniyor. |
f - Aletleri
tanıtıyor ve kullanmayı öğreniyor. |
g - Sabırlı
olmayı öğretiyor. |
h -
Bilmediklerini, bilenlere sormayı öğretiyor (Memleketimizdeki
en eksik bir yeti) |
j - Zamanını
faydalı işlerle değerlendirmesini öğretip, insanları kahvehane
köşelerinden kurtarıyor. |
k -
Yaptıklarını satabilirse, sarf ettiği paranın bir kısmını geri alıp
değerlendiriyor. Yani bir ek gelir sağlayabiliyor." |
|
"GÜNÜMÜZDE İNSANLARIN TEK BİR HOBİ İLE YETİNMEMELERİNİ DEĞİŞİK
BİRDEN FAZLA HOBİLERİNİN OLMASI GEREKTİĞİNİ
DÜŞÜNÜYORUM." |
|
|
"Benim
elimde olsa, bütün Devlet dairelerine veya bankalara haftada bir gün
birkaç saatlik hobi dersleri konmasını önerirdim.
Zira,
çok genç yaşta emekli edilen mesleklerde (mesela
askerlik mesleği gibi), mesleklerini bıraktıklarında sudan
çıkmış balığa dönüyorlar, bu bütün memurlar için geçerli, hiç
değilse hayat boyu sürdürebilecekleri bir uğraşıları olurdu.
Yalnız
modelcilik için söylemiyorum herkesin içinde kendine yakın
bulabileceği binlerce hobi grubu
var." | |
"Son
zamanlarda kumaş boyama ve tahta boyama kursları ev hanımları arasında
yaygınlaştı. Buna benzer kurslar niçin erkekler arasında da
yaygınlaştırılmasın? Bence hobi derneklerine düşen görevlerden biri de,
öncelikle ilk öğretim okullarında böyle kursları açmaları, gençlere bu
işlerin sevdirilmesinde ön ayak olmalarıdır." |
"Gemi modelciliğinde böyle bir uygulama belki Deniz kuvvetleri'nin
yardımı ile geliştirilebilir, hem denizcilik mesleğini sevdirir, kendine
eleman bulmada kolaylık sağlar hem de gençleri kahvehane köşelerinden
kurtarır." |
"Bir de
kahvelerde bu işin geliştiğini hayal edebilir misiniz? Vatandaşlar
çaylarını yudumlarken okey masalarının arasında bir masada her hangi bir
hobinin uygulandığını görseler, çok merak ediyorum okey masasına mı, yoksa
hobi masasına mı yönelirlerdi? Böyle bir deney-araştırma yapmak ne güzel olurdu. Amma da
attık, ham hayal mi kurduk acaba?" |
"Şu
yaşadığımız stresli yıllarda insanların az da olsa kendilerini, dertlerini
unutup keyifle geçirebilecekleri birkaç saate ihtiyaçları var ve
insanların kendilerine uygun bulabileceği hobi çeşitleri de var. Günün
birinde kendilerine uygun bir hobi çeşidi ile karşılaşmalarını
dilerim." |
"Belki bu
yazdıklarımızın bir faydası olur da uygulamaya geçecek bir Tanrı'nın kulu
çıkar. Yazması benden uygulaması onlardan, oltayı suya attık haydi
RASTGELE." |