Kitaplar, alet ve malzemeler, planlar, posterler, bitmis gemi modelleri, hepsi bir arada.

Ana Sayfa - Organizasyon - Gemi Modelcileri - Makaleler - Dersler - Kitaplar - Planlar - Alet ve Malzemeler - Atelye ve Dükkanlar - Kendin Yap - Galeri - Fotoğraf Arşivi - Linkler - Güncel - Geçmiş Zaman Hadiseleri - Pulculuk - Sponsorlar - Mehmet Salihoğlu Hobi Atölyesi - Basın - index (for English) - E-mail

 
GÜNCEL
Doğa Koleji, Kartal Lisesi'nde Gemi Modelciliği Tanıtımı
Doğa Koleji, Kartal Lisesi'nde Gemi Modelciliği tanıtımı için davet almıştım. Nihayet bu davete gidebildim.
 
Murat ENGİNEL (Biyoloji Öğretmeni) ve Yasemin HASANUSTA'ya (Matematik Öğretmeni) gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim.
Konferans salonunda internet bağlantısının olup olmadığını sorduğumda var cevabı almıştım. Ama yokmuş. İstediğim sunumu yapamadım. Dolayısıyla öğrencilerin dikkatini yeterince çekemedim. Ayrıca mikrofon kafasına göre çalışıyordu.
 
"Sevdiğinizi ve İnandığınızı Yaşamak…" - - Mehmet SALİHOĞLU
 
"Stres ve hobiler" - Mehmet SALİHOĞLU
Bir an lise yıllarıma döndüm. Neler yaşamıştık neler…1981 yılında Kabataş Ticaret Lisesi'nden mezun olmuştum. Belirtmek isterim Ticaret Lisesi'ne başvuru fazla olduğu için sınavı kazanarak girmeyi hak etmiştim. Sağ, sol kavgaları içinde okumaya çalışıyorduk. Zorunlu boykotlara uymayanları kara listeye almakla tehdit ederler yine de derslere girmeye çalışırdım. Sağ ve sol kesimi temsil ettiklerini söyleyen arkadaşlar kendi taraflarına katılmamı telkin ederler ben taraf olmazdım. Müdürümüz derse girmeye çalışmamıza şahit olur beni ve diğer arkadaşları tebrik ederdi. .
Ayrıca başka sınıftan cuma namazlarında tanıştığım birkaç arkadaşım daha vardı. Allah yolunda cihat etmek ve mücahit olmakla ilgili sohbet etmeye bayılırlardı. Yani anlaşılacağı üzere her kesimden arkadaşlarım vardı. Bütün arkadaşlarımı çok seviyorum ve özledim.
 
Okulumuzdaki kızlardan üçünü çok beğenirdim. İkisi bizim sınıftaydı. Biriyle sıra arkadaşı ve yol arkadaşıydık. Diğeriyle teneffüste koşarken çarpışmıştık. O elektiriği unutamam; arkadaşlık girişimleri çabasına bahane olsun diye ertesi gün tekrar tekrar özür dilemiştim de kızcağız bana garip garip bakmıştı. Okuldaki lakabım cuma namazına gittiğim için "Hafız" daha sonra "Müftü" idi. Din Dersi hocam sonradan sıra arkadaşım olan Oya'nın bir kısa eteğine bakar bir bana bakardı. Herhalde bana yakıştıramazdı. Aslında utangaç bir yapıya sahip ama medeni cesareti olan bir gençtim.
 
O sıralarda yeni başlayan TV dizisi "Beyaz Gölge" beni çok etkilemişti. Basket oynamaya başlamıştım. Hele annem bana "Çinkes" denilen basketbol için spor ayakkabı alınca dünyalar benim olmuştu. Burhan hocamız hem tarih hocamız, ağabeyimiz hem de basket koçumuzdu.
 
Hocalarımıza azami saygıyı göstererek derslerimizle haşır neşir olurduk. Muhasebe hocamız Münevver hanım annem gibi, pazarlama dersleri hocamız ablam gibiydi. Pazarlama dersi hocamız aynı zamanda arabalı vapur ile (Üsküdar-Kabataş) gidip geldiğimizden yol arkadaşımdı. Adını burada sayamadığım öğretmenlerime, hocalarıma minnet borçluyum. Onlardan pek çok şey öğrendim. Aramızdan ayrılanlara Allah rahmet eylesin, hayatta olanlara Allah selamet versin. Bütün öğretmenlerimi, hocalarımı, arkadaşlarımı çok seviyorum… Onları çok özledim.
 
Lise yıllarımda bilgisayar yoktu. On parmak daktilo öğrenmek büyük ayrıcalıktı. Daktilo derslerimiz sayesinde şimdi "F" klavye ile on parmak yazabiliyorum çok şükür. Sınavlarda kopya çekmezdim. Hocalarıma büyük saygısızlık olarak algılardım. Bir gün sınavda arkadaşlar zorla kopya içeren notu bana atmışlardı da elim ayağıma karışmıştı. Arkadaşlarım ise gülmekten mide kasıntısı geçirmişlerdi.
Yandaki fotoğrafta gözüken sağdan ikinci öğrenci sanki magazin gazetecilerine yakalanmış gibi :), soldan ikinci öğrenci galiba yorgun; horultusunu duymadım ama ciddi şekilde uyuyor.
Bizler bizden önceki kuşaklara göre şanslıydık. Şimdi bu genç öğrenciler bizlere göre çok daha şanslılar. Gençliklerinin, imkanlarının kıymetini daha sonra çok iyi anlayacaklar. Umarım hayatta tekrarı yaşanmayacak bu dönemlerini çok iyi değerlendirirler. Sonra isteseler de geçmiş ola…
Gençlerimiz ile ilgili önemli bir hususu belirtmek isterim. Ailelerinin maddi imkanları iyi olabilir ama manevi açıdan eğitimleri de çok önemli. Maneviyattan yoksun bir eğitim sisteminin tek başına yeteceğine inanmıyorum.
Hele bu gençlerimiz halkından kopuk yetişirse vay hallerine, vay halimize…
Okul tesis olarak çok güzel inşa edilmiş, her yer tertemiz, öğretmenler çok ilgili. Ama artık el becerilerinin yaşandığı, öğretildiği daha fazla atölye ortamları oluşturulmalı. Kurslar, etkinlikler, sergiler düzenlenmeli…
Tesis içindeki resim atölyesi de pek güzel…