Bir an lise yıllarıma
döndüm. Neler yaşamıştık neler…1981 yılında Kabataş Ticaret Lisesi'nden
mezun olmuştum. Belirtmek isterim Ticaret Lisesi'ne başvuru fazla olduğu
için sınavı kazanarak girmeyi hak etmiştim. Sağ, sol kavgaları içinde okumaya
çalışıyorduk. Zorunlu boykotlara uymayanları kara listeye almakla tehdit
ederler yine de derslere girmeye çalışırdım. Sağ ve sol kesimi temsil ettiklerini
söyleyen arkadaşlar kendi taraflarına katılmamı telkin ederler ben taraf
olmazdım. Müdürümüz derse girmeye çalışmamıza şahit olur beni ve diğer arkadaşları
tebrik ederdi. . |
Ayrıca başka
sınıftan cuma namazlarında tanıştığım birkaç arkadaşım daha vardı. Allah
yolunda cihat etmek ve mücahit olmakla ilgili sohbet etmeye bayılırlardı.
Yani anlaşılacağı üzere her kesimden arkadaşlarım vardı. Bütün
arkadaşlarımı çok seviyorum ve özledim. |
|
Okulumuzdaki kızlardan
üçünü çok beğenirdim. İkisi bizim sınıftaydı. Biriyle sıra arkadaşı ve yol
arkadaşıydık. Diğeriyle teneffüste koşarken çarpışmıştık. O elektiriği unutamam;
arkadaşlık girişimleri çabasına bahane olsun diye ertesi gün tekrar tekrar
özür dilemiştim de kızcağız bana garip garip bakmıştı. Okuldaki lakabım
cuma namazına gittiğim için "Hafız" daha sonra "Müftü" idi. Din Dersi hocam
sonradan sıra arkadaşım olan Oya'nın bir kısa eteğine bakar bir bana
bakardı. Herhalde bana yakıştıramazdı. Aslında utangaç bir yapıya sahip
ama medeni cesareti olan bir gençtim. |
|
O sıralarda yeni başlayan
TV dizisi "Beyaz Gölge" beni çok etkilemişti. Basket oynamaya başlamıştım.
Hele annem bana "Çinkes" denilen basketbol için spor ayakkabı alınca dünyalar
benim olmuştu. Burhan hocamız hem tarih hocamız, ağabeyimiz hem de
basket koçumuzdu. |
|
Hocalarımıza azami
saygıyı göstererek derslerimizle haşır neşir olurduk. Muhasebe hocamız Münevver
hanım annem gibi, pazarlama dersleri hocamız ablam gibiydi. Pazarlama
dersi hocamız aynı zamanda arabalı vapur ile (Üsküdar-Kabataş) gidip geldiğimizden
yol arkadaşımdı. Adını burada sayamadığım öğretmenlerime, hocalarıma
minnet borçluyum. Onlardan pek çok şey öğrendim. Aramızdan ayrılanlara Allah
rahmet eylesin, hayatta olanlara Allah selamet versin. Bütün öğretmenlerimi,
hocalarımı, arkadaşlarımı çok seviyorum… Onları çok özledim. |
|
Lise yıllarımda bilgisayar
yoktu. On parmak daktilo öğrenmek büyük ayrıcalıktı. Daktilo derslerimiz
sayesinde şimdi "F" klavye ile on parmak yazabiliyorum çok şükür. Sınavlarda
kopya çekmezdim. Hocalarıma büyük saygısızlık olarak algılardım. Bir gün
sınavda arkadaşlar zorla kopya içeren notu bana atmışlardı da elim ayağıma
karışmıştı. Arkadaşlarım ise gülmekten mide kasıntısı geçirmişlerdi. |